19 Mayıs, savaş sonrası işgale uğrayan Anadolu’da sonu yeni bir devletin kurulması ile bitecek olan kutlu, destansı bir direnişin ilk adımının atıldığı gündür.
Birinci Dünya savaşından büyük bir yenilgiye uğrayan Osmanlı Devleti ve içinde yer aldığı İttifak Devletleri savaş sonrası çok ağır bir maddeler içeren ateşkes ve barış antlaşmaları imzalamak zorunda kaldılar. Savaş sonrası Osmanlı devleti 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes Antlaşmasını, 10 Ağustos 1920 tarihinde Sevr Barış Antlaşmalarını imzalamadı. Mondros antlaşması bir ateşkes antlaşmasından çok bir işgal planı olarak isimlendirilebilir. Özellikle 7. Ve 24. Maddeleri en ağır maddeleri arasında yer almaktadır. 7. Maddeye göre İtilaf devletleri güvenliklerini tehlikede gördükleri stratejik yerleri işgal edebilecekler. 24. Maddeye göre de Vilayet-i Sitte’de (Altı Doğu Anadolu İli- Van- Bitlis-Elâzığ-Erzurum-Sivas-Diyarbakır) bir karışıklık çıkarsa, buralar işgal güçlerince mazeret göstermeksizin işgal edilebilecekti. 7. Madde itilaf kuvvetlerine Anadolu’nun işgalinin kapısını açarken, 24. Madde ile de doğuda bir Ermeni devletinin kurulmasına zemin hazırlanmak istenmiştir. Bu antlaşma ile boğazlar başta olmak üzere, ordu, donanma itilaf devletlerine devredildi.
Anadolu’nun İşgali Başlıyor
7. Ve 24. Maddelerini dayanak gösteren İtilaf Kuvvetleri bir süre sonra Anadolu’nun işgaline başladılar. Adana Fransızlar, Antalya ve Konya İtalyanlar, İzmir Yunanlar, Urfa, Maraş, Antep İngilizler tarafından işgal edildi. İstanbul Boğazına da İngiliz donanması demir atmıştı. O sıralarda Suriye Cephesinde Yıldırım Orduları komutanlığı yapan Mustafa Kemal Paşada ateşkes antlaşmasının imzalanmasının ardından İstanbul’a çağrıldı. Mustafa Kemal Paşa İstanbul’da boğaza demir atmış düşman gemilerine ağlayarak bakan yaverine “geldikleri gibi gider” sözünü söyler. Mustafa Kemal Paşa İstanbul’a geldiği 13 Kasım 1918 tarihinden 16 Mayıs 1919 tarihine kadar yaklaşık 6 ay boyunca arkadaşlarıyla gizli görüşme ve toplantılar yaptılar. Gizli örgütlerle Anadolu’ya silah ve cephane gönderilmesini sağladılar. İtilaf devletlerin Anadolu’da işgalleri devam ederken İngilizlerin desteğini alan Yunanlılar da 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’i işgal etti. Yunanlıların İzmir’i işgali Osmanlı hükümetinin Anadolu’da başlatacağı direniş harekâtı planını hızlandırdı. Harekattan öncede işgale karşı Anadolu’da işgalcilere karşı direnişler başlamıştı. Hatta İngilizler Osmanlı devletine nota vermiş bölgedeki karışıklıklar önlenmezse Mondros Antlaşmasının 7. Maddesini gerekçe göstererek bölgeyi işgal edeceklerini söylemiştir. Osmanlı hükümeti Anadolu’da ki karışıklıkları önlemek için, o dönem İstanbul’da bulunan Mustafa Kemal Paşayı uygun gördü. Bu görevin Mustafa Kemal Paşaya verilmesindeki en büyük sebep Mustafa Kemal Paşa’nın Çanakkale’de gösterdiği başarıdır.
Sultan Vahdettin ile Görüşmesi
Önemli görevi kabul eden Mustafa Kemal Paşa Genelkurmay İkinci Başkanı Kazım İnanç Paşa ile görüşmüş ve yetkilerini tartışmıştır. Görüşmeler sonucu kendisine 9. Ordu Müfettişliği verilmiştir. Çok geniş yetkiler verilen Mustafa Kemal Paşa doğudaki birliklere komuta edebileceği gibi valilere de emir verebilecekti. Samsun’a çıkmadan önce Yıldız Sarayında Sultan Vahdeddin ile görüştü. Falih Rıfkı Atay kaleme aldığı Mustafa Kemal’in Ağzından Vahdettin adlı kitabında Mustafa Kemal Paşa ve Sultan Vahdettin şu şekilde anlatıyor:
“Yıldız Sarayı’nın ufak bir salonunda Vahdettin’le adeta diz dize denecek kadar yakın oturduk. Sağında, dirseğini dayamış olduğu bir masa ve üstünde bir kitap var. Salonun Boğaziçi’ne doğru açılan penceresinden gördüğümüz manzara şu. Birbirine paralel hatlar üzerine düşman zırhlıları! Bordalarındaki toplar sanki Yıldız Sarayına doğrulmuş! Manzarayı görmek için oturduğumuz yerlerden başlarımızı sağa sola çevirmek kafi idi. Vahdettin hiç unutmayacağım şu sözlerle konuşmaya başladı:
“Paşa paşa, şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin, bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir (elini demin bahsettiğim kitabın üstüne bastı ve ilave etti:) tarihe geçmiştir.” O zaman bunun bir tarih kitabı olduğunu anladım. Dikkatle ve sükunla dinliyordum:
“Bunları unutun, dedi, asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden mühim olabilir. Paşa paşa, devleti kurtarabilirsin!” Bu son sözlerden hayrete düştüm.
19 Mayıs günü Direniş Başlıyor
16 Mayıs 1919 günü son kez Sultan Vahdettin ile görüşen Mustafa Kemal Paşa oradan Şişli’deki evine geçip annesi ve kız kardeşi ile vedalaştı. Daha sonra Galata rıhtımdan bir motor ile vapura bindi. Vapurda rütbeli rütbesiz yaklaşık 75 – 80 kişilik bir mürettebatı vardı. Bandırma Vapuru 19 Mayıs sabahı Samsun’a vardı.
En yazı için tıklayınız